vicdan azabı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

vicdan azabı



"vicdan azabı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
vicdan azabı remorse i.
General
vicdan azabı regret i.
vicdan azabı pricks of conscience i.
vicdan azabı pangs of remorse i.
vicdan azabı compunction i.
vicdan azabı sting of conscience i.
vicdan azabı prick of conscience i.
vicdan azabı pressure of conscience i.
vicdan azabı bad conscience i.
vicdan azabı qualms of conscience i.
vicdan azabı guilty conscience i.
vicdan azabı qualm i.
vicdan azabı pangs of conscience i.
vicdan azabı remordency i.
vicdan azabı remorsefulness i.
vicdan azabı twitch i.
vicdan azabı commorse i.
vicdan azabı prick [obsolete] i.
Colloquial
vicdan azabı a prick of conscience i.
vicdan azabı a pang of conscience i.
vicdan azabı a twinge of conscience i.
Law
vicdan azabı compunction i.
vicdan azabı qualms of conscience i.

"vicdan azabı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
vicdan azabı duymayan remorseless s.
General
vicdan azabı duymama remorselessness i.
vicdan azabı çekmeme remorselessness i.
vicdan azabı çekmeme unrepentance i.
vicdan azabı çeken repenter i.
vicdan azabı çekmek suffer a twinge of conscience f.
vicdan azabı çekmek feel guilty and full of remorse f.
vicdan azabı çekmek felt remorse f.
vicdan azabı çekmek suffer a pang of conscience f.
vicdan azabı çekmek have a guilty conscience f.
vicdan azabı duymak feel a twinge of guilt about (something) f.
vicdan azabı çekmek feel a twinge of guilt about something f.
vicdan azabı duymak feel self-reproach f.
vicdan azabı duymak be on a guilt trip f.
vicdan azabı çekmek be on a guilt trip f.
vicdan azabı vermek nag at f.
vicdan azabı duymak remord [obsolete] f.
vicdan azabı vermek twitch f.
vicdan azabı ile allak bullak etmek scrupulize f.
vicdan azabı ile allak bullak etmek scrupulise f.
vicdan azabı duymak squirm f.
vicdan azabı çeken remorseful s.
vicdan azabı çeken conscience-stricken s.
vicdan azabı duyan remorsed [obsolete] s.
vicdan azabı çeken remorsed [obsolete] s.
vicdan azabı duymayan remorseless s.
vicdan azabı çekmeyen unremorseful s.
vicdan azabı çekmeyen unremorseless s.
vicdan azabı çekmeyen glad s.
vicdan azabı çeken guiltsick s.
aşırı vicdan azabı çeken guilt-sick s.
vicdan azabı duyan conscious s.
vicdan azabı çeken compunct [obsolete] s.
vicdan azabı çekmeyen compunctionless [obsolete] s.
vicdan azabı çeken compunctious s.
vicdan azabı çekmeyen fawe [obsolete] s.
vicdan azabı çekerek remorsefully zf.
vicdan azabı duyarak remorsefully zf.
vicdan azabı duymadan remorselessly zf.
vicdan azabı çekmeyerek remorselessly zf.
Phrasals
vicdan azabı çekmek carry around f.
(bir karardan) pişman olmak/vicdan azabı çekmek struggle with (something) f.
Proverb
vicdan azabı kişiyi itirafa teşvik eder a guilty conscience needs no accuser
vicdan azabı çeken biri dışarıdan birinin suçlaması olmadan da sonunda suçunu itiraf eder a guilty conscience needs no accuser
Colloquial
vicdan azabı çeken racked with guilt s.
vicdan azabı duyan racked with guilt s.
Idioms
vicdan azabı çektirmek prick (one's) conscience f.
vicdan azabı çektirmek prick your conscience f.
vicdan azabı çektirmek your conscience pricks you f.
vicdan azabı hissetmesine neden olmak cause (one) qualms f.
vicdan azabı hissetmesine neden olmak cause qualms f.
çok vicdan azabı çekmek feel sick at heart f.
hiç vicdan azabı duymuyor musun? how can you sleep at night? expr.
hiç vicdan azabı duymuyor musunuz? how can you sleep at night? expr.
vicdan azabı içerisinde in sackcloth and ashes expr.